Travestiler için yaşam dediğimiz anlamlı sözcük bazen anlamını yitirse de yaşam hevesi insanın nefes aldığı sürece hiç bitmeyen sürecini oluşturur. Aslında bu heves insanın kötü ya da iyi oluşuna göre değişik anlamlar yüklense de hep vardır. Bazen hayat insanı öyle bir noktaya getirir ki insan yaşam hevesi denen histen alıkoymaya başlar. İşte bu anlarda yapılması gereken belki bir kere daha değerlendirmek ve bir çıkış noktası bulmaya çalışmaktır. İnsan isterse gerçekten başarır. Bu başarının sırrı ise inançtan geçer. İnanç sistemi herkes için aynı çalışmasa da Yaratıcı herkes için mutlaka bir yol bir çıkış noktası sunar. Ama insan bazen öyle olaylar yaşar ki belki isyan noktasında ölümü tercih eder. İnsan aklı üstündür ancak bazen işleyemeyecek kadar yorulur ve hastalanır. Bu noktada diğer insanlardan yardım almak yapılacak en iyi şeydir. Ancak şu gerçek sandığımız dünya da her şey o kadar yabancılaşır ki bazen insan kendini iyi hissedemez. İşte insan için kaynak yine kendisidir. Kaynak kendisi olunca ortaya çıkacak yaratımlar sınırsızdır. İnsan için aslında başka bir kaynak da diğer insanlardır. Yaşadıkları ise üçüncü bir kaynak teşkil eder.
İstanbul travestileri kendine dönüp baktığında gerçekleri kendinde görür. Ancak durum bazen hiç iç açıcı değildir. Bu durumdan çıkmak için insan okumayı ve inanmayı sürdürmeli. Hayatta inandığınız şeyler size yol açar. Ancak inandığınız düşüncelerin niteliği sizi siz yapan değerleri oluşturur. Bu değerleri oluşturmak için girdiğimiz yolda önümüze çıkan engeller bizi yorsa da yıldırmamalı. İnandığımız değerler bizi istediğimiz amaca ulaştırır. Amaç oluşturmak her zaman mümkün olmaz. Hayat amacının biz insanlar için varlığı nefes almaktan geçer. Nefes aldığımız sürece daima umut vardır. Nefes almak umudu doğurur. Umut ise gelecek için her zaman bir adım öne gitmeyi sağlar. Umudun tükendiği noktalarda her şeyi Yaradan’a bırakmak ve ondan istemek diğer bir yol ve beklemek yapılabilecek en iyi şeydir. Beklerken belki kendinizi iyi olduğunuz bir konuda yetiştirmeniz sizin yararınıza olacaktır. Aslında fayda ve zarar nedir konusuna baktığınızda insan bazen neyin fayda neyin zarar olduğunu kestiremiyor. İşte böyle zamanlarda belki hayatı olduğu gibi yaşamak sizin için en iyisi olacaktır. Eğer gerçekten bir insan bilerek bir zarar vermediyse kurtuluş mümkündür. Belki yaşadığınız kötü olaylar sizi istediğiniz yere ulaştıracak ve inancınız sayesinde açılan yolunuz aydınlanacaktır. Aydınlık yolda yürümek ve istediğinizi almak için hayat elinizde sadece inanmak ve o yolda yürümek atacağınız adımların en büyüğüdür. İnanmak başarmanın yarısıdır. Aslında başarmak için altın anahtarlardan birisi de kendinizdeki gizli yetenekleri fark etmektir. Bu gizli yeteneklerinizi belki bir gazeteyi okurken belki bir kitabı seçerken belki de kitabın içinden bir cümle seçerken fark edersiniz. Fark ettikleriniz konusunda yapabileceğiniz çok şey var. Bunu zamanla anlayabilirsiniz ve kendinizi gerçekleştirmek konusunda atabileceğiniz adımlar sınırlı değil.
Öyleyse travestiler haydi inanmakla başlayın ve ardından geleceğe giden yolda emin adımlarla ilerlemek için elinizden geleni yapmak için söz verin. Her sabaha yeniden uyanmakla ve nefes almakla başladığınızı unutmayın.