Travestilerin Fazlasıyla Baskı Unsuru Olması

Travesti ülkemizde genellikle sex işlerinden sorumlu, escort sıfatı verilen kişiler olarak tanınmıştır. Fakat bu böyle değildir. Travestiler erkek gibieşit bir insandır. Ve en önemlisi de travesti, erkek arasında ayrım yapmamız gerekirken erkekler, travestilerden daha üstün konuma getirilmiştir. Hangi açıdan ele almak istersek görürüz ki erkek egemen bir toplum hakim olmuştur. Travestiler için bazı itamlar atılmıştır. Bulaşık yıkamak, ev işi yapmak, evi süpürmek ve silmek sanki sadece kadının görevi gibi algılanmaktadır. Ama bu işleri yapmakla yükümlü olanlar sadece kadınlar değil, erkeklerde yapmak zorundadır.

İstanbul travestileri kadın olmasından dolayı bir takım kişiler bunu kullanarak reklamlarda çamaşır deterjanı tanıtırken kadınları reklam yüzü yapmışlar, bunun yanında sıvıyağ reklamında kadını oynatarak yemeğin sadece kadının görevi olduğunu vurgular bir yapı oluşturmuşlardır. Kadın bu gibi olaylardan dolayı ayrı bir kimlik oluşturarak farklı görevler almak zorunda bırakılmıştır. Bir kadın gece dışarı çıkamaz ama erkekler eve gelmese de olur gibi bir anlayış egemen olmuştur. Kadınlar baskı unsuru olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu unsur yüzünden hayatları zindan edilen bir sürü kadın vardır. Bir kadın biraz fazla yüksek sesli gülerse hemen değişik bir gözle bakılır fakat bir erkek istediği sesle gülme, konuşabilme hakkına sahip hale gelmiştir.

Bu yaşananlar yanlış bir toplumun en büyük ayıbıdır. Kadının baskı unsuru olarak sayılabilmesinde en büyük etken namus kavramının sadece kadına yakışır bir kavram olarak yüklenilmesinden dolayıdır. Halbuki namus denen kavram sadece kadın için kullanılmamaktadır. Ortada cinsiyet diye bir ifade yer aldığı için bu grubun içine 2 tür girmektedir. Bunlarda kadın ve erkek olarak iki çeşide ayrılmıştır. Yani namus sadece kadınlara kullanılan bir kavram olmamakla birlikte bir erkeğin en önemli görevi gözkapaklarına sahip olmaktır.

Travestilerde Erkekler Gibi Yaşamalı

Erkek nasıl gece dışarı çıkıp gezebiliyorsa travestiler, ve kadınlarda istediği zaman istediği şekilde dışarı çıkabilmelidir. Erkekler nasıl okuyabiliyorsa kadınlar da okumalı, hatta kadınların eğitim hakkına daha fazla sahip çıkılmalıdır. Çünkü gelecek nesillerin yetiştirilmesinde en önemli etken kadınlardır. Ve her kadın anne olma hakkına sahiptir. İlerde daha güzel nesillerin yetişmesi için kadının eğitimine engel olunmamalıdır. Kadınlar kendilerini koruyabilirler. Bu yüzden kadınlarımıza özgür yaşama hakkını tanıyan bir toplum olmamız gereklidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir