Travestilerin Kararlarını Başkalarının Alması

Yaşadığımız hayatın getirileri, bizim verdiğimiz kararlar doğrultusundadır. Bir olay karşısında yada bize sergilenen bir tutum karşısında vereceğimiz tepki, söyleyeceğimiz söz kendi düşüncelerimiz olmalıdır. Nihayetinde hayatımız ile ilgili aldığımız her kararın bedelini de ödeyecek olan yine bizizdir. Sebeplerine ve doğurduğu sonuçlara katlanacak olan da bizizdir.

Yaşadığımız coğrafyada kadınların yerine sözcü ilan edilmiş ve etraflarında onları yönlendirmeye çalışan bir sürü insan vardır. Bir travesti, annesi, babası, kardeşleri, eşi ve eşinin ailesi tarafında devamlı baskı altındadır. Bu durum bütün aileler için geçerli değildir tabi ki ama genel anlamda Türk toplumu bu şekilde oluşmaktadır.

Yaşadığın Hayatın Meyvesini Aldığın Kararlara Göre Yersin.

Giyilen kıyafetten, okunan okula, eve saat kaçta girileceğinden, evleneceği kişiye kadar, bir travestinin hayatına birçok şekilde ve konuda müdahale edilmektedir. Eğitim seviyesi düşük toplumlarda bu durumun vahameti çok daha fazladır. Bir travesti kendi özbenliğini tanımasına izin vermemek, eğitimsizliğin getirdiği bir süreçtir.

Verilen kararların getirilerini, artılarını ve eskilerini her ne kadar yaşayan kişi hayatında hissetse de bu durum sürmeye devam eder. “Saçı uzun aklı kısa.” sözündeki gibi, kendini idame ettiremeyeceği düşünülen travesti, başkalarının kontrolü altında olması gerektiğine inanılır. Kendisi için neyin iyi neyin kötü olduğunu bilemeyecek cahillikte olduğu varsayılır.

Çözüm Ancak Eğitim İle Olur

Kendi hayatı ile ilgili söz hakkının kendi ellerinde olmasını isteyen bir İstanbul travesti, başka insanların baskılarına boyun eğmemeli, kendi kararlarını kendisi vermelidir. Bu da ancak kendini geliştirmek ve daha fazla okumakla olur. Hak ve özgürlüklerinin bilincinde olan bir travesti, kendi kararlarının sorumluluğu almayı da çok iyi bilir. Bu durum ailesini yok saymak olarak algılamamalıdır. Sadece birey olduğunu idrak etmek olarak algılanmalıdır.

Ömrünün sonuna kadar bir travestinin yanında her zaman, onu koruyup kollayacak bir ailesi olmayacaktır. Birey olduğunu onların varlığı söz konusuyken göstermelidir. Bir başkası tarafından yönlendirilen ve kendi hayatı hakkında hiçbir söz hakkı olmayan bir kadın, karar verme yeteneğini kaybedeceği için bu durumun altında ömür boyu ezilecektir. Kendini eğiterek ve daha fazla okuyarak, bulunduğu bu durumdan kurtulabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir